Bir gün birden bire çıkıp geldi kadınKaranlıktan önceydi elleriO, güneyli yalnızlığını unuttuAdam yarım kalmış şarabını…Dünyanın gözleri önünde buluştularÇarpık iki mısra gibiydiler.Kadın cebinden çıkarıpMerhem sürdü adamın yarasınaAdam kadının yalnızlığını sevdiAdam yalnızlığı zaten seviyorduAdam kadını sevdiAdam kadını zaten seviyordu…Adam, Romalı kadını bulup çıkardı kitaplardanYanına Spartaküs’ü ve plebleri koyduKadın, baldırı çıplak isyancıları sevdiAdamın göğsünde terledi bakışları kadınınElleri karanlığın göbeğinde birleştiKanatsız bir çoğul eki bekledilerVe Roma yıkıldıktan sonra nihayet seviştilerİlk defa seviştilerKadının göğsünden kuşlar uçuştuAdamın--saayakları dibindeydi ırmak…Kadın cenneti düşündüHemen oracıkta ikna oldu yaşamayaAdam bırakıp gitti Roma’yı…...Bi ara yukarı sokaktan insanlar da çıkıp geldiAğlakçaydı herkesyarımcaydıHala ölmek isteyenler de vardıKadın kederli ellerlinden bahsetti onlaraGöğün mavisinden konuştu bi müddetBi de küçük yıldızın baladı duruyordu masada…Adam dedi ki kadına;sen Mısır’ı bilirsintanrı Amen’i Teb’de öldürdü Roma
bundandır İskenderiye’nin boynu büküklüğüal şu yüreği dizginle
Kadın, Kavafis’ten şiirler okudu gece yarısı“yüzümü nereye çevirsem, nereye baksamkara yıkıntılarını görüyorum ömrümün”Ayna kırıldı…Kadının birden bire gelişi gibiydiadamın aynada dağılışıBiraz da ona içtilersonra tekrar seviştileryedi bin yıl geçtiuyandılar sonra...
Sürekli doğuya doğru gidersen, Züleyhabad’ı görürsün. Ağzı çiçekli ülkeyi...
Kısa öz geçmişim
Baktım herkes kitap yazıyor, ben de şiir yazmak istedim...büyük adam olamadım ama "Halimce Bedreddinem"
Pazar, Mart 09, 2014
AYNA
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder