Aynaya
ve suya iyi bak çocuk!
Gölgenin peşi sıra yürü!
Şeritlere basma!
Ölümün rastgele olsun!
...
Yarım ağız da olsa
gülmeyi unutma!
Tebessüm et!
Şarkılar mırıldan
fakat tevekkül etme!
...
Ola ki
Gölgenin peşi sıra yürü!
Şeritlere basma!
Ölümün rastgele olsun!
...
Yarım ağız da olsa
gülmeyi unutma!
Tebessüm et!
Şarkılar mırıldan
fakat tevekkül etme!
...
Ola ki
bir
akşamüzeri o yangın düşer göğsüne.
Kapıda acıların belirir
delirir-
-sin
Ola ki
çıldırmak saatidir vakitlerden
Kederin firavun faresi…
Gider bir yastığa sarınır
içine eğilirsin, bilirim
Yine
de
aynaya ve suya iyi bak çocuk
perdeni arala
göğe bak mavilerden
rüzgârı sev
fakat üşüme yanı başımda!
...
Kapıda acıların belirir
delirir-
-sin
Ola ki
çıldırmak saatidir vakitlerden
Kederin firavun faresi…
Gider bir yastığa sarınır
içine eğilirsin, bilirim
Yine
de
aynaya ve suya iyi bak çocuk
perdeni arala
göğe bak mavilerden
rüzgârı sev
fakat üşüme yanı başımda!
...
Diyelim
ki bir yıldız yanılsadı göğünden
Belki
bir başına ve sebepsiz kaldın
hayra yorunmaz bir yol ağzı
GELSEN ÖLÜM
KAL-
-SAN
BİR ÇÖL UMUTSUZLUĞU
Bu, gittiğin yüzyıldan bir alışkıdır yüzünde
ruhunu cüzzam gibi kemiredurur
daha ben ölmeden
...
Diyarbekir-
-se
teninde bir yanık izidir artık bir çit sarmaşığı
Derler ki denizi olmaz bu esmer toprağın
bakırdan bulutlar düşüyoruz göğe
...
De ki çocuk!
bir düş var düşümün içinde
devinmektedir ben düşündükçe
sustukça
bir başına ve sebepsiz kaldın
hayra yorunmaz bir yol ağzı
GELSEN ÖLÜM
KAL-
-SAN
BİR ÇÖL UMUTSUZLUĞU
Bu, gittiğin yüzyıldan bir alışkıdır yüzünde
ruhunu cüzzam gibi kemiredurur
daha ben ölmeden
...
Diyarbekir-
-se
teninde bir yanık izidir artık bir çit sarmaşığı
Derler ki denizi olmaz bu esmer toprağın
bakırdan bulutlar düşüyoruz göğe
...
De ki çocuk!
bir düş var düşümün içinde
devinmektedir ben düşündükçe
sustukça
bir akrep gibi kendine dönmekte
De ki
ölüm, el çek eteğimden!
Başkasının acısını taşıyorum düşümde
içimde
iflah olmaz bir çocuk büyümede
henüz kıyısında yok olmanın
var olmanın yanı başında
De ki, toprak çatlamak üzeredir
suya karışacak atlarımız
buğday filiz verecek
düşeceğiz yola yeniden
...
Aynaya ve suya iyi bak çocuk!
Kavlince ıslan o yağmurda!
Bak, yine tarifi yok bir eğride döndü dünya
Ben
De ki
ölüm, el çek eteğimden!
Başkasının acısını taşıyorum düşümde
içimde
iflah olmaz bir çocuk büyümede
henüz kıyısında yok olmanın
var olmanın yanı başında
De ki, toprak çatlamak üzeredir
suya karışacak atlarımız
buğday filiz verecek
düşeceğiz yola yeniden
...
Aynaya ve suya iyi bak çocuk!
Kavlince ıslan o yağmurda!
Bak, yine tarifi yok bir eğride döndü dünya
Ben
(gözlerinin muhaciri
taciri
de
diyebilirsin
kelimelerin)
de
diyebilirsin
kelimelerin)
daha
demincek geçtim
yanı başından, afaki
Parmak
uçlarına bile dokunamadım
Erken
ölürsem
bir istila gibidir yokluğun, bilesin
kursağımda vasiyetimdir
adı EYLÜL olsun kızımın
babasının kızı ne olacak!
Geç kalırsam yüzyılına
beni ekle akşam kızıllığına
git, bir akarsuya bozdur öfkemi
cesedimi bul, o bataklık yerinde
İSHAK KUŞUNU UNUTMA!
...
kursağımda vasiyetimdir
adı EYLÜL olsun kızımın
babasının kızı ne olacak!
Geç kalırsam yüzyılına
beni ekle akşam kızıllığına
git, bir akarsuya bozdur öfkemi
cesedimi bul, o bataklık yerinde
İSHAK KUŞUNU UNUTMA!
...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder