Fakat bırak artık
bir tarih yaprağında
kaybolayım!
Siyah beyaz bir fotoğrafta
bul beni
öğretmenim!
…
Sesimi yolda yitirdim
Adım ilkin Bouazizi’ydi
Sonra Basboosa dediler.
Afrkalıyım, Cezayir’in
kardeşi
Babamı, bir mezar taşından
tanıyorum
Bi de işsiz günlerimden
Annemse,
bir katedralin gölgesinde
doğurdu beni
Sonra büyüdü ellerim
Yetim bir yürek
ve ölümü taşırım eteklerimde
Aklım almadı fakat ısırgan
otunu
ve kalabalık yalnızlığımızı
…
Bizim
toprağa durmadan can
verdiğimiz doğrudur
Akşam saatini
bir mezar taşından biliriz
çünkü
bi de iş çıkışı yorgun
gölgelerden
Ve bu asırda
bu meydanda
sayısız düşünmüşümdür
babamı ve Tunus’u
Tanrı Baal Hammon’u
çocukluğumdan beri bilirim
Sonra geç vakit işsizliğimi
ve Akdenizi…
Henüz bir çocuk nezaketinde
akıyor sularım
Afrika’da hepiniz kadar
cesurmuş babam
Bir gün
bir yıldız koridoru çarptı
arabalarıma
sessiz sedasız öldü
tanıdığım çocuklar
Ellerim bu kocaman hayatı
neresinden tutsun dersiniz!
…
Arada bir irkilir gibi
uyanıyorum sesime
Alelacele göğsümü yokluyorum
Bir maymunun zamansız
ölümüne yoruyorum bu telaşı
Git dersem, gidecek tanrının
yobazlığı
Gitsin artık!
Aydınlansın gözümde şafaklar
Bir kabile şöleni
bir dağ çileği olsun yaban,
sevineyim gönlümce,
sonra üzülürüm bi ara.
…
Sesimi yolda yitirdim
Adım ilkin Bouazizi’ydi
Sonra Basboosa dediler.
Afrkalıyım, Cezayir’in
kardeşi
Babamı, bir mezar taşından
tanıyorum
Bi de işsiz günlerimden
Annemse, bir katedralin
gölgesinde
doğurdu beni
Sonra büyüdü ellerim
Yetim bir yürek ve ölümü
taşırım eteklerimde
Aklım almadı fakat ısırgan
otunu
ve kalabalık yalnızlığımızı
…
Kime sorduysam ölümlüydü
bildikleri
Adımdan ötesine ateş
düşürüyorum o halde!
Dünya yakılmalıdır
kardeşlerim
ki siz de
yoksanız!
Ve Tunus,
Cesedime düşen yorgun ülkem!
Basboosa’yım ben
Beni doğurup durma artık,
adımdan ötesine ateş
düşürüyorum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder