Kısa öz geçmişim

Baktım herkes kitap yazıyor, ben de şiir yazmak istedim...
büyük adam olamadım ama "Halimce Bedreddinem"

Çarşamba, Haziran 04, 2014

ÜÇ NOKTA BİRKAÇ VİRGÜL MÜHİM ÜNLEMLER EPEY SORU İŞARETİ KAPİTALİZM VE BİZİMKİLER

İnsanın, tabiatın diğer unsurları gibi doğup büyüdüğü ve nihayetinde ölüme meylettği doğrudur.
Fakat bu önermeden önemli ve tavır alıcı sorular çıkarmak durumundayız.
Mesela bir insan ömrünü neye verecek?
yasalar, reform girişimleri, verili düzene tutunma, orda yaşayabilme seçenekleri oluşturma, nefes alma vs...
Tüm bu başlıklar kışkırtıcı bir biçimde ürtkenliği, var olabilme pahasına öldürmüştür.
Peki üretmeden nasıl yaşayacaktı insan?
En başa dönme ihtiyacı, geçmişi didik didik etme, geçmişten görev çıkarma, bunları örgütleme, büyütme vs... insanı bir dizi görevle karşı karşıya bırakmıştır.
Tabiatın acımasızlığı karşısında bir arada durmayı öğreniştir mesela
İş ve üretim avadanlıklarını geliştirme zorunluluğunu kavramıştır mesela
Tabiatı işleme, ondan yararlanma, onu koruma içgüdüsünü edinmiştir mesela
...

Aynı insan metanın sahibi olduğunda düşmanını yaratmıştır mutlak anlamda
Düşmanının gönlünü almaya yeltenmesi çaresizliğindendir
Ve daha o zamanlarda bile onunla uzlaşamayacağının  tarihsel olarak farkındadır.
Tabakalar zorunlu olarak dağınık bir düzlemde seyretti.
Bir sonraki aşamada sınıflar da billurlaştı ve kaçınılmaz olarak soruların rengi de değişti.
Mesela dilin özellikleri sınıf efradınca kendi ihtiyaçları doğrultusunda şekillendi.
Bizimkiler kocaman inleri şekillendirirken öteki cenah ev yapımında ustalaşmanın yolunu bulmuştu.
Buğdayın ve nohutun temel gıda olduğunu ve dolayısıyla da üretiminin mutlak anlamda süreklileştirilmesinin insani bir hal olduğunu kavrayan bizimkiler, diğer tarafın sıkı bir şekilde koruduğu buğday ambarlarının aslında o zamanın artı değerleri  olduğunun farkına sonradan vardı.
...

Bizim sınıfın çocuklarını ve yaşlılarını aldılar ilkin...
Çünkü bakıma en muhtaç olan onlardı.
Karşı taraf aslında bakıma muhtaç oldukları için değil, onlardam maksimum düzeyde faydalanmak namına korumaya almıştı yaşlılarımızı ve çocuklarımızı.
Yaşlılar iş avadanlıklarından bahsediyordu, ufkunu genişletiyordu öteki sınıfın.
Çocuklarsa bir kaç yıl sonra onların geniş omuzlu, karın hücrelerinden ve güçlü bileklerinden anlaşılacağı üzere, üretken köleleri olacaktı.
O halde soruyu değiştirmek zorundaydık.
Bizim sınıfın çocukları ömrünü neye verecekti?
...


Aradan yıllar geçti.
Tarih gittikçe uçlaşan bir sınıf savaşımı arenasına dönmüş, bizimkiler durmadan yenilmişlerdi.
Bazen doğru soruyu soramadılar, bazen bilinçlerine değin köleleştirilmişlerdi,
bazen eftarını iyi örgütleyemediler.
Bazen yaşam koşullarının daha başka bir güç tarafından ve mistik bir şekilde beklirlendiğine ikna oldular.
Y
E
N
İ
L
D
İ
L
E
R
...


Aradan geçen sürede bizim sınıftan bir kaç kesim, karşı taraf gibi hayal etmeyi öğrendi.
Yaşam koşullarını onlarınki gibi dizayn etme dehasını geliştirdi.
Fakat sosyal yapının aslında ekonomik ilişkilerce şekillendiğinin ve dolayısıyla sadece üretmenin değil, bu üretilenin de mutlak anlamda eşit sahibi olmadıkça KOŞULLARI DEĞİŞTİRMENİN  imkansızlığının farkına vardı.


BİZİMKİLER DURMADAN ÖĞRENİYORDU
Ama öğrendiklerini üretim sürecinde harcadıkları için ve aslında başka biri dizi etken de işin içinde boy verdiğinden dolayı karşı taraf, metanın asli sahibi olmayı sürdürmüştü ve doğal olarak bizimkilerden daha çok öğreniyordu.
Bunlardan, kendisinin devamlı bir düzlemde gelişimini sağlayacak olanı arşivleme eğilimindeydi karşı sınıf.
Öteki bulguları, mesela bu çoğu zaman yıldızların hareketi ya da dünyanın döngüsü üzerine olanı dahil, nehirlere dökmüş, ateşlerde yakmış, yerin derinliklerine gömmüş, küllerinin dahi sosyal yaşamda izine rastlanmasını engellemiştir.
...
 Bizimkiler bu arada canlı panayırlar kuracak, yaşamdan en azından sınırlı saatlerde haz almasını öğrenecekti.
...

Kesintilerle bugüne kadar geldiğimizi anlayan bizim sınıfın müdayimleri artık pusuya yatmış ve kapitalizmden öte köy olmadığının farkına varmıştılar.
Çünkü karşı sınıfı devirme sırası bizimkilerdeydi
Çünkü karşı tarafın var olma nedeni bizim sınıftı.
....
Aslında işler kolaylaşıyordu.
Mesela bizim Marks ve diğer arkadaşlar "madem bir sınıflar savaşımının takipçileriyiz, madem günümüzün motor gücü biziz, o halde son kavgaya girişip iktidarı aldığımızda, kendimizin sömüreceği bir sınıf yaratmazsak sınıflardan kurtulmuş oluruz ve böylece bir arada yaşayabileceğimiz eşit, sınıfsız, sömürüsüz bir dünya üretmiş oluruz" dediler.
Bundan dolayı artık şunu keşfetmek durumundayız.
Doğru soru yetmiyor, o soruyu değiştirmek ve dönüştürmek için sormalı.
KAVGA, SONUNA KADAR KAVGA

Ama KAFANLA ama BİLEĞİNLE ama ALINTERİNLE!
ÜÇ NOKTA BİRKAÇ VİRGÜL MÜHİM ÜNLEMLER EPEY SORU İŞARETİ KAPİTALİZM VE BİZİMKİLER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder