İsot ağacına
fotoğrafları astım bu yıl
İyice bunadım galiba
Yoksa olacak iş
değil.
Cebimde yırtık
pırtık bir kaç not vardı
Çıkarıp astım
oracıkta.
Sonra sevinirim diye
Bir iki afiş
çerçeveletmiştim
Onları astım bi
güzel
Sezgisel bir yanı
vardı kadife çiçeğinin
Koparıp astım onu
da.
Bu havalarda insanın
başına umulmadık şeyler geliyor
Eee haliyle
üzülüyorum tabi!
“Derdim başımdan
aşkın” dedi “bu aralar!”
Çırağın yamuğu
Dayanamadım
Bakkkalın defterini
astım
Sonra
Vakitli vakitsiz ne
bulduysam astım!
Çilem’in kulplu
bardağı vardı ya
Onu astım mesela.
Üzümün posasını,
Armudun sapını
Defnenin yaprağını
Hatta bir kibrit
çöpüne varana dek
Ufak tefek
ayrıntıları
Bir bir astım
...
Ayraçlar sayfalardan
ziyade bizi birbirimizden ayırıyor
Demişti kadının biri
Ki haklı bence kadın
Hiç üşenmeden
çıkarıp ayraçları astım
...
Belki duymuşsundur
Dehlizlerde kalmış
bir kaç anı
Ve incir çekirdeğini
doldurmayan endişelerim olmuştu
Onları da astım bir
bir
Öte yandan
Birikmiş faturalarım
vardı
Zaten canım da sıkkındı
Alıp en tepesine faturaları
astım
Sonra şöyle bir
masaya baktım
Üzerinde devrilmeye
müsait ne varsa
Astım oracıkta
Herşey bir yana
Bahara ayıp oldu
durup dururken
“Sahi bir gün herşey
değişecek değil mi!”
Dedi,Bişeng.
Aklımdan ne geçtiyse
astım o ara
Ve sonra düşündüm de
Madem dilek ağacına
döndü bizim isot,
Önce okkalı bir
küfür savurdum
Ardından dilek
tuttum berberin kalfasına
Analı babalı
ve fevkalade güzel
büyüsün çocukcağız!
İyi de canım
kardeşim!
bak işler iyice
sarpasardı bu aralar
İnsanın şu gezegende
Olmadık yere
İsota bel bağlaması olur
şey midir?
...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder