Recep’i bir öğleden sonra
askere aldılar
Kütahya
Mardin’e
benzemiyordu
Ve Erzurum
bildiğimiz
Sarıkamış’tı
...
Eskiden olsa fabrikayı
düşünürdü
Gelmeden önce işçiydi
dinamit fabrikasında
Yarını
Ya da
Şu yeryüzünde
anasından başka
kimsenin görmediği
ela gözlerini
Biri ne zaman gelip
dokunacaktı
yüzündeki tebessüme
Kimse merak etmiyordu artık
böyle şeyleri
Oysa bu asırda
İnsanın kafası müsaitti
kederden
ağarmaya
...
Tanrı vardı ama
Recep en çok yokluğuna
alışmıştı askerde
Döndükten sonra iş bulacak
mıydı fabrikada
Lokanta’yı yeniden boyasa
Kapı önüne birkaç ağaç dikse
İnsanlar gelir miydi eskisi
gibi?
Günün büyük bir kısmında
bunları da düşündü
İyi de kardeşim
böyle apar
topar gelinmez ki askere
...
Bugün Pazar ya!
Öğleden sonra Recep
pencerenin
dibinde oturup
başka şeyler düşündü
Bugün de biterse 69
kalıyordu geriye
Dışarıda kar hep yağacaktı
Yani Mardin’e varılmazdı bu
havalarda...
Recep’e kalsa memleket
dediğin
kışın serin
olurdu
İnsanın eli nasıl çalışsındı
donmuş kış gününde
Bıyığı olsa buz tutacaktı
handiyse
Bir çam durup dururken
devrildi
Olduğu yerde yığılıverdi
Bu tabiat ne garip oyunlar
oynuyor
durduğu yerde
gök dediğin apaçık olmalı
adama ilham
vermeli bi güzel
Çocuk seslerine uyanmalıydı
insanoğlu
Mayıs dedin mi baygın
kokmalıydı güller
...
Hadi gel recep
Bir çay içelim
Kafamda bi dünya deniz var

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder