Kısa öz geçmişim

Baktım herkes kitap yazıyor, ben de şiir yazmak istedim...
büyük adam olamadım ama "Halimce Bedreddinem"

Pazar, Temmuz 31, 2016

ARAMISTAN


çağımız kendi çocuklarını doğurdu
yaşam belirtisi...
bir fil mesela
baykuşun kanatlarına tutunup doğruldu
sesinde fevkalade bir arayış
kopuşlar oldu sonra ardı ardına
dağınık bir aynada diziliverdi zaman
biz ona tarih dedik
korkunç boşluklar atlası...
sahi bulutlar nerede?
gitmeyi öğrenecek kadar
     büyüdü mü kara balık?
sorular
bellek kemiricileri
üçüncü zaman rivayeti
ve meşgul tarla fareleri
hep beraber bir yanıt aradılar dünyaya
buldukları suya okyanus
yükseltilere dağ
çöküntülere de ova dediler
fakat çırılçıplak bir gök vardı
         yaşamın tepesinde
tanrım!
         çırılçıplak ve uzak...
yoruldu bellek kemiriciler
fareyi evcilleştirdi insan
fili lüzumsuzca öne sürdü
ve baykuşa ahenkli bir ömür biçti gazelden
yaşam yekpare devam etti
sular yükseldi
dağın yamacını aştı
bir çağın sonunu hazırladı tanrı eski ahitte
kırılgan bir tonlamada göçü tanıdı insan
sonrası malum mutlak bir yalnızlık
özlemeyi öğreniyordu fil
terleyince çarçabuk unutuyordu belleği
yaşam formu...
derken,günlerin arasından çıkageldi Aram
alnında bir yaşam tanesi
kalmayı öğrenecek kadar alıştı hayata
bir belleği oldu
elleri ve gözleri bi de...
kafeste bir yürekle
akşam sefasına alnını dayayıp
tutunuverdi fildişinin kıvrımlarına
biz ona altın çağı dedik insanın
mermer sütunlar içinde kısacık bir çağ...
sorular
bellek kemiricileri
üçüncü zaman rivayeti
ve meşgul tarla fareleriyle beraber
kısacık bir yanıt dünyanın sırrına

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder